Kuantum Tıbbın Pratikte Uygulanışı

  • Ana Sayfa
  • Kuantum Tıbbın Pratikte Uygulanışı
Blog

Kuantum Tıbbın Pratikte Uygulanışı

  • 2014-09-10

AKUPUNKTUR DERGİSİ . CİLT 17 . SAYI 60-61 . YIL 2007

KUANTUM TIBBININ PRATİKTE UYGULANIŞI 

ÖZET

Kuantum tıbbı olarak Manyetik-infrared-laser tedavisi (MIL-Therapy) yüzyılımızın 80’li yıllarında uygulanmaya başlanmıştır. Bu tedavinin esası, bir canlının (insan, hayvan, bitki) biyolojik yapıları üzerine infrared laser ışığı, geniş bant şeklinde infrared ışıma ile vurular, kırmızı ışık vuruları ve devamlı manyetik saha uygulamalarının kuvvetlendirilmiş etkisi ile bunların birleştirilmesidir. Bu yöntem Akupunktur ve Refleksoterapi gibi diğer tedavi modaliteleri ile birlikte uygulanabilmektedir. Ayrıca, Rusya ve Batılı Ülkelerde olduğu gibi dünyada yaygın olarak uygulanmaktadır.

20. Yüzyıl bilimsel ve pratik tıp alanındaki geniş kazanımlar ile kendini belirginleştirmiştir. Bu alanlardaki gelişmeler, geleneksel klinik, laboratuar ve enstümental tanı yöntemlerindeki gelişmeler şeklinde kendini göstermektedir. Bu yöntemler, uzay gemilerinin ve cerrahi aletlerin gelişmesi sonucu mükemmel hale gelmişlerdir. Ancak, dünya çapında üretilen ürünlerin miktarı kaçınılmaz olarak negatif kaliteyi de birlikte getirmesinin yanı sıra, pek çok hasta ilaçlara bağımlılık göstererek, allerjik reaksiyonlar ve pek çok yan etkiler gösteren antibiyotiklere alışık hale gelmiş durumdadırlar. İnsan oğlunun ilaçlar ile ilk karşılaşması anne rahminde olmaktadır. İlaçların yan etkilerinin ve komplikasyonlarının yaygın kabul edilmesine rağmen, patolojik olarak semptomatoloji ve negatif reaksiyonların birikmesi özellikle kontrol edilemediğinde ve ilaçlar reçete edileceği zaman hekimler nadiren komplikasyonları hesaba katmamaktadırlar.

Koruyucu hekimlikte, fizyoterapi, sağlık konaklamaları, eksersiz tedavi yöntemleri ve diğer yöntemlerin geliştirilmesini içeren diğer immünizasyon ve aşılama yolları seçilmektedir. Pek çok tıbbi ve koruyucu ajanlar organizmada yer alan olaylar ile kesin olarak etkileşmektedirler. Hatta, açıkça tedavi etkilerine rağmen, sıklıkla organizmanın biyolojik ve informasyonel enerjik yapılarında kaçınılmaz olarak görevlerini yitirmiş olarak kalmaktadırlar.

Yoğun ilaç tedavileri daima bazı negatif yan olayları meydana getirirler. Son yüzyıllar esnasında, mühendisler, fizikçiler ve diğer uzmanlık alanlarındaki bilim adamları ile ilişki içinde olan tıp adamları mümkün olduğunca doğal olanlara yakın ekolojik olarak emniyetli tedavi ve koruyucu yöntemler içeren non-invaziv çeşitli yöntemler geliştirmektedirler. Bundan dolayı farklı yönlerde, homeopati, modern fitoterapi, manuel terapi ve diğer yöntemler gelişti. Ayrıca, Geriatri gibi sağlık bakımının diğer dalları oluşmakta ve gelişmektedir.

Dünya kültür ve bilimindeki en önemli olay ilk kuantum mekanik osilatörleri ve laserlerinin 1960’lardaki keşfidir. Bu sahadaki gelişme ve araştırma biyoloji ve tıpta ışık enerjisinin oldukça yaygın kullanılmasını sağladı. Cerrahide kullanılan yüksek enerjili laserler yaratılmıştır. Tedavi pratiğinde, düşük enerjili laser kullanımı ile ilgili deneyim çok hızlı bir şekilde oluştu. Çok saçılanlardan infrared olanını da içeren, çeşitli güneş spektrumu bölgelerinde iş yapan cihazlar dizayn edildi ve geliştirildi. İnfrared radyasyonun tedavi etkisi araştırıldı.

Tıbbi laserlerin gelişiminde ulaşılan en son nokta manyetik -infrared laser enerjisi tedavisi ve polifaktör prensibinin geliştirilmesidir. Manyetik infrared laser terapi (MİL-Terapi) ekolojik olarak temiz non- invaziv, tıp dışı yüksek etkinlikli tedavi ve hastalıklardan geniş oranda korunmayı sağlamaktadır. Teorik bir çalışma geliştirildi ve MİL-Tedavi yöntemleri genel somatik uyarı olarak önerilmiştir. Diffüz guatr, dissemine sklerosis, psöriasis gibi geleneksel tedavi yöntemleri ile oldukça zor cevap alınan hastalıkların kompleks tedavilerinde MİL-Terapi kullanımı ile ilgili olarak ilk sonuçlar elde edilmiştir. MİL-Terapinin kullanımı pediatri, geriatri, spor hekimliği ve kosmotoloji alanlarında yayılmaktadır. Aynı zamanda, MİL-Terapi diğer tedavi yöntemlerini dışlamamaktadır. Daha fazlası, tedavinin etkinliği kompleks kullanıma bağlı olarak artmaktadır. MİL-Terapi tedavinin geleneksel olmayan yöntemleri ile kombine edilebilmektedir. Ameliyat hazırlığında ve ameliyat sonrası dönemde oldukça geniş şekilde kullanılmaktadır. MİL-Terapi tıbbi ajanların etkinliğini arttırmakta, uygulanan ilaçların dozlarını ve miktarını azaltmaya izin vermekte, antibiyotiklere mikroflora duyarlılığını düzeltmekte ve tedavi süresini anlamlı şekilde azaltmaktadır.

Sıklıkla, MİL-Terapi ilaçlara ihtiyacı tamamen gereksiz hale getirmektedir. MİL-Terapi infrared laser ışınması, kırmızı ışık ışıması, geniş band şeklinde infrared ışıma ve bir biyolojik obje üzerine statik manyetik alanın etkisini güçlendirmek için uygulanan bir kombinasyona dayanmaktadır. Laser çok dar spektral bölgede ışık gibi koherent monokromatik polarize elektromanyetik ışımayı direkt olarak fokuslayarak saçan teknik bir cihazdır. LASER kelimesi, uyarılmış radyasyon saçılması ile ışığın büyütülmesi olarak Laserin işleyiş kuralının temelini açıklayan İngilizce cümlenin kısaltılmasıdır. Pek çok yılı içeren klinik uygulama sonuçlarının analizi, iyileşme zamanını 2-3 kez azalttığını veya hastanın durumunu düzelttiğini, ilaçların miktarını azalttığını ve pek çok vakada tamamen ilaca ihtiyaç bırakmadığı şeklinde MİL-tedavisinin yüksek etkinliğini göstermiştir.

Çeşitli patolojili hastaların karmaşık tedavisi ile ilgili tecrübeye dayanarak MİL-Tedavisi ile kombinasyonun etkinliğinde ilk yer tutan kimyasal tedavi edici ajanlar olmamaktadır, ancak, fitoterapi, naturopati, polivitamin, mineral ve homeopatik ajanlar ile ilgili preperatlarla kombine kullanılmıştır. Polizonal MİL-Terapi refleksoterapi, manual terapi, geleneksel tedavi yöntemleri ve organizmanın temizlenmesi ile iyi yerel şekilde kombine edilmektedir. Bu olay, doğallığı, ekolojik olarak güvenilirliği ve ilaçlardan bağımsızlığı belirginleştiren yöntemleri, koruyucu ve tedavi yöntemlerinin uzun ve koruyucu yolunun hemen başlangıcıdır. Günümüzün tıp bilgisi ile herhangi bir tedaviye oldukça zor cevap veren hastalıkların tedavisinde bu tedavi yöntemi ile iyi sonuçlar elde edilmiştir.

Bu hastalıkların bazıları şunlardır:

Kronik non-spesifik kolitis, hepatit sonrası durum, bronşial astmanın bazı şekilleri, diffüz guatr, yaygın sklerosis’in bazı şekilleri, fibroadenomatosis ve diğerleri. MİL-Tedavisinin etkinliği artan şekilde pek çok yapılan bilimsel çalışmalar ile objektif olarak gösterilmiştir.

Kesin Kontra-Endikasyonları

1-Acil ameliyatı gerektiren ve yaşamı tehdit eden yoğun bakım-reanimasyon koşullarında tedavisi gereken hastalıklar, doğum.

2-Kullanıcının yetersizliği.

Kısmi Kontra-Endikasyonları:

1-Kanser patolojileri

2-Hamilelik

3-Kritik hormonal patoloji (nodüler şekilde guatr, insüline bağımlı Diabetes Mellitüs, Diensefalik yağlanma vs.)

4-Hepatik veya renal yetersizlik, dolaşım yetersizliği, dekompanse safhada solunum yetersizliği

5-Ürolitiazis ve kolelitiazis (özellikle evde bağımsız tedavi için)

6-Konvülziyon durumunda

7-Nedeni bilinmeyen ateşli durumlarda

8-Psikolojik hastalıklar ve belirgin psiko-emosyonel eksitasyon zemini olan diğer hastalıklar(özellikle evde bağımsız tedavi için)

9-Kritik kan hastalıkları

Bu hastalıkların bazılarında hastane şartlarında diğer tedavi şekilleri ile kombine edilerek MİL-Tedavisi kullanılabilinir. Yan Etkileri Çeşitli hastalıklarda MIL-Tedavisi kullanıldığında büyük hastalık belirtilerinin kısa süreli tekrarlanması şeklinde görülen tamamen nadir yan etkiler görülmektedir. Bu durumda, Aşırı doz, Laser hastalığı ve diğerleri gibi çeşitli tanımlamalar ileri sürülmektedir. Çeşitli yazarlar iki tip yan reaksiyon olduğunu belirtmektedirler:

İlk tedaviler esnasında görülen esas olarak tekrarlanan reaksiyon ve kaydedilmiş pozitif dinamiklerden sonra tedavinin devamı esnasında ikincil tekrarlanan reaksiyon. Yan etkilerin gelişmesi hakkında çeşitli deneysel elde edilen nedenler bulunmaktadır. Bunlar, bağ dokusunun kollajen sistemindeki enzim yapısının bozulması, antioksidanların defisitinin gelişmesi ve mikro dolaşımın geçici bozulmasıdır.

Aşağıdaki basit kurallara dikkat edilmelidir:

1. Zarar vermemelidir. Organizmada gelişen olayların ve hastalığın potansiyel nedeni hakkında bir fikir sahibi olmadan, özel bir neden olmadan MIL-Tedavi uygulanmamalıdır.

2. Nokta, bölge ve organ üzerinde etki için tavsiye edilen uygulama zamanı aşılmamalıdır

3. MIL-Tedavisi süresince A, E ve C vitaminleri uygulanmalıdır, ikincil olarak görülen tekrarlamaların tedavisi için de önerilmektedirler.

4. Özel tanımlamanın aşırısı durumunda tedaviye devam edilmemelidir. Etkisi görülürse, gelişmesi için ara verilmelidir. Eğer pozitif bir etki yok ise veya çok zayıf bir etki var ise, böyle bir ara verme esnasında etkinin gelişebileceği gibi ara verdikten sonra tedavi protokolünü tekrarlamalısınız.

5. Düzelme hızlı oluyorsa, o zaman içinde bütün hastalıkların tedavi edilmesi gerekmemektedir. Tedavi protokolleri arasında en azından 2-3 hafta ara verme zorunludur. Çünkü MIL-Terapi protokolünün sonlandırılmasından sonra bioaktivasyon işlemlerinin devam ettiğinden emin olunmalıdır.

6. MIL-Terapi uygulanırken, sigara içimi, alkol içimi, kuvvetli çay ve kahve, kuvvetli yemekler, şekerli ve unlu gıdalar kesilmelidir. Şüpheli ödemin engellenmesi ve normal idrar çıkışının devamı için tüketilen sıvının geleneksel miktarını 1.5- 2 katına çıkılması gerekmektedir. Vitaminler ve mikro elementlerden zengin ürünler ile beslenme tavsiye edilmektedir.

7. Sorgulanması gereken durumlarda, deneyimli bir hekimle konsültasyon yapılmalıdır.

Kuantum Terapisi son yıllarda ülkemizde de oldukça ilgi toplamaktadır. Konu ile ilgili olarak İstanbul Akupunktur Derneği çatısı altında Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesinde bu yıl içinde yapılması planlanan Lazer Sempozyumunda Kuantum Terapi Kursu da verilecektir. Kursa katılmak isteyenler Dernek Merkezine veya yazara başvurabilirler.

 

Shape

Son Yazılar

Research Article 2

Therapeutic Effects of Oligonol, Acupuncture, and Quantum Light Therapy in Chronic Nonbacterial Prostatitis

Evidence-Based Complementary and Alternative Medicine Volume 2015, Article ID 687196, 8 pages

Research Article 1

Analgesic Effects of Oligonol, Acupuncture and Quantum Light Therapy on Chronic Nonbacterial Prostatitis

Iran Red Crescent Med J. 2015 April; 17(4): e26006

Kanser tedavisinde ağrı ile yaşam kader değildir...

Kanser hastalarının yaşam beklentileri her geçen gün artıyor. Ancak ne yazık ki, kanser hastalarının yüzde 70-90’nı hayatlarının bir döneminde ağrıyla karşı karşıya kalıyor. Bu durum sadece günlük yaşamlarını değil, tedavilerinin de gidişatını olumsuz yönde etkileyebiliyor.